Hırsızlık Suçu Bilgi Notu

Hırsızlık suçu sıklıkla işlenen suçlardandır. Bu suç TCK'da malvarlığına karşı işlenen suçlar başlığı altında 141 ve devamı maddelerde ele alınmıştır. Bu suç asliye ceza mahkemesinde muhakeme edilmekte olup suçun basit şekli uzlaştırma kapsamındadır.

Tanımı

Hırsızlık suçu TCK madde 141'de "Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. " şeklinde ifade edilmiştir.

Tipiklik

a) Fail

Hırsızlık suçu her gerçek kişi tarafından işlenebilir, fail olmak için kamu görevlisi olmak gibi özel bir sıfat gerekmemektedir; ancak eşyanın maliki tarafından bu suç işlenemez. Korunan hukuki değer mülkiyet olduğu için malik bu suçu işleyemez. Yani kişinin kendi malını habersiz geri alması hırsızlık suçunu oluşturmamaktadır.

Zilyet yardımcıları da fail olabilmektedir. Örneğin hizmetçiye teslim edilen eşya, kendisine bir süre kullanmak üzere teslim edildiği için zilyet yardımcısı bu eşyayı zilyedin hakimiyet alanından çıkardığı taktirde hırsızlık suçunun faili olacaktır.

b) Mağdur

Suçun mağduru gerçek kişilerdir. Tüzel kişiler ancak suçtan zarar gören olabilir. Malın malik değil de zilyet elinde bulunduğu sırada çalınması halinde zilyedin mağdur mu yoksa suçtan zarar gören mi olacağı tartışmalıdır.

c) Konu

Suçun konusu başkasına ait taşınır maldır. Malın ille bir ekonomik değeri olması gerekmez. Hatıra değeri taşıyan eşyaların çalınması da hırsızlık suçunu oluşturur.

Bazı istisnai durumlara değinilebilir. Kişinin diş protezi gibi ayrılabilir yapay parçaları hırsızlık suçunun konusunu oluştururken, böbrek gibi bedene ait bir parçanın çalınması doku ve organ ticareti suçunu ve kasten yaralama suçunu oluşturacaktır. Ölmüş bir bedeni veya parçaları ise ölenin hatırasına hakaret suçunu oluşturacaktır.

Taşınmazlar hırsızlık suçunun konusunu oluşturmazken bu taşınmazdan sökülen kapı pencere gibi parçalar hırsızlık suçunun konusunu oluşturacaktır.

Hazine veya kamu tüzel kişiliğine ait araziden ağaç kesilmesi hırsızlık suçunu oluştururken, bu ağaçların ormandan kesilmesi Orman Kanununa göre müeyyideye uğrayacaktır.

d) Fiil

Malın bulunduğu yerden alınması fiili oluşturmaktadır. Malın zilyedin egemenlik alanından çıkarılması gerekir. Örneğin misafirlik esnasında çay bardağı ile evin içinde gezmek hırsızlık suçunu oluşturmayacakken, misafir olunan evden bir bardağın alınıp kendi evine götürülmesi suçu oluşturacaktır.

Fiilin diğer unsuru zilyedin rızasının olmamasıdır. Malın alınmasında malikin rızasının bulunması halinde suç oluşmayacaktır. Ancak rızanın rıza verebilecek birisi tarafından verilmesi gerekir. Örneğin on iki yaşından küçük veya akıl hastası birisinden alınan rıza geçerli değildir. Fiil gerçekleştikten sonra verilen rıza suçun oluşmasını engellemez.

Manevi Unsur

Hırsızlık suçu ancak kasten işlenebilir. Bu suç taksirle işlenemez. Maddenin metni sebebi ile failin yararlanmak veya başkasına yarar sağlamak amacı ile eşyayı alması gerekir. Bir fayda sağmala amacı güdülmüyor ise manevi unsur gerçekleşmemiş olacaktır.

Hukuka Aykırılık Unsuru

İşlenen eylemin suç olması için hukuka aykırı olması gerekir. Örneğin ev sahibinin kiracının eşyaları üzerinde hapis hakkını kullanması hukuka uygun olduğu için hukuka aykırılık unsuru gerçekleşmeyecektir.

Daha Fazla Ceza Gerektiren Nitelikli Haller

Suçun nitelikli halleri kanunda verilmiştir.

"Madde 142- (1) Hırsızlık suçunun; a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında, b) (Mülga: 18/6/2014-6545/62 md.) c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında, d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında, e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında, f) (Mülga: 2/7/2012-6352/82 md.) İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.(2) Suçun; a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak, b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle, c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak, d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle,e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle, f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak, g)büyük veya küçük baş hayvan hakkındah) (Ek: 18/6/2014-6545/62 md.) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında, İşlenmesi hâlinde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.(3) Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (4) (Ek: 6/12/2006 – 5560/6 md.) Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz. (5) (Ek: 18/6/2014-6545/62 md.) Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır. Suçun gece vakti işlenmesi Madde 143- (1) Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. "

Daha Az Ceza Gerektiren Nitelikli Haller

Madde metninde görüleceği gibi paydaş veya elbirliği mülkiyeti ile malik olunan mal üzerinde veya bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacı ile işlenmesi halinde suç hem şikayete tabi olacak hem de daha az ceza verilecektir.

Madde 144- (1) Hırsızlık suçunun; a) Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde, b) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla, İşlenmesi halinde, şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

Paydaş malikin kendi payına düşen miktarı alması halinde suçun oluşmayacağının kabulü gerekir.

Diğer bir hal ise malın değerinin azlığıdır.

Madde 145- (1) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/16 md.) Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Malın değerinin azlığı sebebi ile yapılacak indirim veya ceza verilmesine yer olmadığına kararı hakimin taktirindedir.

Kullanma hırsızlığı da daha az cezayı gerektirir. Kullanma hırsızlığının oluşması için malın geri verilmek üzere alınmış olması gerekir. Bu durumda kullanılmakla tükenen yiyecek gibi eşyalar için bu hüküm uygulanamayacaktır.

Madde 146- (1) Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde, şikayet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz

Zorunluluk Hali

Hukukumuzda zorunluluk hali hırsızlık suçu için öngörülmüştür.

Madde 147- (1) Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi halinde, olayın özelliğine göre, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Ancak burada eylemin zorunluluk hali ile orantılı olması gerekir.

TCK 147'de düzenlenen zorunluluk hali TCK 25/2 hükmüne engel değildir. Şartların oluşması halinde o madde de uygulanabilir.

Hata

Kişinin başkasına ait bir malı kendi malı sanarak alması halinde hata hükümleri uygulanacaktır. ) TCK madde 30/4 "İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, cezalandırılmaz." hükmü gereği ceza verilmesine yer olmadığına kararı verilecektir.

Şahsi Cezasızlık Sebebi ve Cezada İndirim Yapılması Gereken Haller

TCK madde 167'de malvarlığına karşı işlenen suçlara ilişkin şahsi cezasızlık sebepleri ve cezayı azaltan haller düzenlenmiştir.

Madde 167- (1) Yağma ve nitelikli yağma hariç, bu bölümde yer alan suçların; a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın, c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin, Zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz. (2) Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.

TCK madde 167/2 cezayı indirdiği gibi suçu şikayete bağlı bir hale getirmiştir.

Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, suç gerçekleştikten sonra eylemin ortaya çıkardığı zararları gidermeye yönelik eylemleri ifade eder. Kanunun 168. maddesinde düzenlenmiştir.

Etkin pişmanlık Madde 168 – (Değişik: 29/6/2005 – 5377/20 md.) (1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir. (...)(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır

Burada dikkat edilmesi gereken nokta zararın kovuşturma başlamadan giderilmesidir. Mağdura ulaşılamıyor ise miktar mağdurun posta hesabına yatırılabilir.

Not: Bu bilgiler bireylerin haklarından haberdar olmasına yönelik olup, buradan edinilen bilgiler ile dava takip edilmesi tavsiye edilmemektedir.